13 Aralık 2011 Salı

Bir Geriye Doğru Evrim Örneği Olarak Tarzanlık Alt Kültürü.

   “Tarzanların sosyal hayat içerisinde bu kadar yoğun olduğuna hiç dikkat etmemiştim” dedi sevgili yardımcım Sebastian.  “Evet” dedim,”Konuşan maymunların bir alt türü ve son derece yaygınlar.”

   Tarzanların varlığının ne kadar eskiye gittiği ile ilgili sosyal medyada çok fazla bilgi mevcut değildir. Öte yandan  sosyal hayat içerisinde “Tahsilli Maymunların”  bir alt sınıfı olarak değerlendirilmeleri gerektiğine dair  kuvvetli emarelere rastlamak mümkündür. Tarzanların ilk defa evrim sahnesine nasıl çıktıklarına ilişkin çeşitli teoriler mevcuttur. Bu teoriler içerisinde en akla uygun olanı, Tarzanların tahsilli maymunlardan filolojik mutasyon yolu ile evrildiğine ilişkin olanıdır. Bu yaklaşımı, söz konusu alt grubun  dil ve yazıyı kullanırken oluşturdukları  garip söz öbekleri de destekler. Mastar kullanılarak geliştirilen bu söz öbekleri dilin geriye doğru evrilmiş bir formunu meydana getirir. Tarzan bu sayede kendisine özgü bir üslubu olduğunu düşünür. Bu tarz ilkelleşmiş söz öbeklerinin ortalığa bırakılmış örneklerine sosyal medyada yazılı olarak rastlanılabilir. Örnek olarak, sabah kahvaltısını yapıp ardından duş alacağını belirtmek isteyen bir Tarzanın sosyal medyada kendisini ifade edişi şöyle olacaktır. “Sabah 8:30 yorgun uyanmak, kahvaltı yapmak ve duş.” Bu ifadenin çözümlemesi şu şekilde yapılmalıdır. “Sabah 8:30 da yorgun bi şekilde uyandım. Kahvaltı yaptım ve duşa girdim (yada kahvaltı yapacağım ve duşa gireceğim).

   Tarzancanın gramer yapısı içerisinde zamanlara yer verilmemiş olması, yazılan veya anlatılmak istenen olayların tam olarak nerede ve nasıl gerçekleştiği hakkında kesin bir çıkarıma izin vermez. Gramer sadece “Belirsiz Salak Zaman” kullanımı üzerine oluşturulmuştur. Ancak bir Tarzan ile girişilen karşılıklı bir diyalog esnasında Tarzancanın gramatik yapısının oluşturduğu bu güçlük biraz olsun anlaşılır bir hale gelmektedir. Örneğin bira içmekte olan bir Tarzan ile karşılaşıldığında, “Nasılsın?” sorusuna karşılık olarak  “İyi, bira içmek” cevabı alındığında Tarzanın o esnada bira içtiği tam olarak anlaşılabilir. 

   Tarzancanın bu yapısı, onların “Tahsilli Maymunlardan” evrimleştiği yaklaşımını desteklemektedir. Dilin kullanılış biçiminin başkalaştırılması ile Tarzan, özgün bir ifade biçimi gelitirdiğini düşünür. Öteyandan Tarzanlar, geriye doğru evrimin ne denli etkili bir süreç olduğu ile ilgili olarak da önemli ip uçaları da sağlamaktadırlar. 

   Kişiliğinin gelişimi esnasında her hangi bir neden ile bir rol model eksikliği yaşamış tüysüz maymunların en belirgin özelliklerinden birisi de kendileri üzerinde etkili bir iz bırakan kişi yada grupların jargonunu kolaylıkla sahiplenebilmeleridir. Bu tarz bir “kişilik yetmezliği “ yaşayan tüysüz maymun,  kendisince farklı bir ifade ediş biçimi geliştirdiğini düşünen diğer bir tüysüz maymunun konuşma şeklini kullanmaya başlar. Bu da zincirleme bir reaksyon oluşturarak hızla yayılır.

   İşte en basit ifade ile Tarzancanın günümüzde gittikçe yayılmasının nedeni , hem  kullanıcısı olan Tarzanlar hem de bunu kolaylıkla benimseyen tüysüz maymunların yoğun iletişimidir. Tarzanlar ve Tarzanca gibi pek çok örneğin mevcudiyeti göz önüne alındığında nüfuslarının hızlıca artmasından ötürü geriye doğru işleyen sosyal evrimin tek sorumlusu olarak Tarzanları görmek  de yanlıştır.

“O zaman” dedi  Sebastian, “ Kişilik Yetmezliği bu tip insanların genel sorunu mu efendim?”
“İnsan deme Sebastian” diye uyardım onu…. “İnsandan bahsetmek için çok cahiliz…”